- Telefon: (530) 768 61 91
- Pzt-Cts (09:00 - 18:00)
- info@lygosdental.com
Diş implantı prosedürleri hamilelik sırasında teknik olarak mümkündür. Ancak, çoğu diş ve tıp uzmanı, bu işlemin kesinlikle gerekli olmadıkça yapılmamasını şiddetle önermektedir. Diş implantı cerrahisi, çene kemiğine titanyum bir post yerleştirilmesini, takip ziyaretlerini ve kronun yerleştirilmesi için ek diş çalışmalarını içeren birkaç adımdan oluşan seçmeli bir işlemdir.
Ancak, bu prosedürün her aşaması, hamilelik sırasında genellikle kaçınılması gereken riskler taşır. Ana endişelerden biri, implant süreci öncesinde ve sırasında çene kemiği yapısını değerlendirmek için gerekli olan diş röntgenlerinin kullanımıdır. Modern dental röntgenler güvenli olsa ve minimum düzeyde radyasyon yayıyor olsa da, hamilelik sırasında radyasyona maruz kalma – küçük miktarlarda dahi olsa – dikkatle ele alınmalıdır.Ayrıca, işlem sırasında kullanılan lokal anestezikler, antibiyotikler ve ağrı kesiciler, gelişmekte olan fetüs üzerinde potansiyel olarak zararlı etkiler yaratabilir. Stres de bir diğer önemli etkendir. Diş implantı prosedürü normal koşullarda rutin ve güvenli bir işlem olsa da, fiziksel ve duygusal strese yol açabilir, bu da hamileliği olumsuz etkileyebilir. Bu nedenlerle, diş implantları genellikle doğum sonrasına kadar ertelenir.
Bu zayıflamış bağışıklık durumu, cerrahi sonrası enfeksiyon riskini artırabilir ve potansiyel komplikasyonlara yol açabilir. Diş implantlarını ertelemek, vücudun işlemi gerçekleştirmek ve iyileşmek için daha iyi bir durumda olmasını sağlar. Son olarak, hamilelik, bebeğin gelişiminin önceliklendirilmesi gereken bir dönemdir. Seçmeli ameliyatlar gibi gereksiz tıbbi müdahaleler, kaçınılabilir riskler oluşturabilir. Doğum sonrasına kadar beklemek, annelerin sağlıklarını ve çocuklarının sağlığını ek endişeler olmadan yönetmelerine olanak tanır.
Diş implantı yaptırmayı planlıyorsanız, sürece başlamak için en uygun zaman ya hamilelik öncesi ya da doğum sonrasıdır. Ancak, örneğin hasarlı bir dişin tedavi edilmesi veya bir enfeksiyonun önlenmesi gibi, diş tedavilerinin ertelenemediği durumlar olabilir. Böyle durumlarda zamanlama önemli bir faktördür.
Diş hekimleri genellikle tedavilerden ilk üç ay boyunca kaçınılmasını önermektedir. Bunun nedeni, ilk üç ayın fetal gelişimin kritik bir evresi olmasıdır; bu dönemde bebeğin ana organları oluşur. Bu aşamada yaşanacak herhangi bir stres veya ilaç maruziyeti, bebeğe daha yüksek bir risk oluşturabilir. Hamileliğin ikinci üç ayı, yani 13. ila 26. haftalar arası, gerekli diş tedavileri için genellikle en güvenli pencere olarak kabul edilir.Bu dönemde bebeğin gelişimi daha stabil olup, annenin mide bulantısı ve yorgunluk gibi semptomları daha az olabilir; bu da dental işlemleri daha tolere edilebilir kılar. Ancak, ikinci üç ayda bile, diş implantları gibi seçmeli cerrahi işlemler tıbbi olarak gerekli olmadıkça önerilmez. Bununla birlikte, üçüncü üç ay, büyüyen karın nedeniyle fiziksel zorluklar doğurabilir. Uzun süre sırt üstü yatmak kan akışını sınırlayabilir ve baş dönmesine veya rahatsızlığa neden olabilir. İşlem sırasında yaşanabilecek stres veya ağrı da erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenlerle, üçüncü üç ay da diş implantları için ideal bir zaman değildir.
Dişlerinizi günde en az iki kez florürlü diş macunu ile fırçalayın ve plak birikimini önlemek için düzenli olarak diş ipi kullanın. Bu uygulamalar, hamilelikte yaygın olan diş eti hastalıkları ve çürükleri önlemeye yardımcı olabilir.
Ağız sağlığınızı izlemek ve hamilelikle ilgili herhangi bir sorunu zamanında ele almak için düzenli dental kontroller planlayın. Profesyonel temizlikler, diş eti iltihabı riskini azaltabilir.
Kalsiyum, D vitamini ve fosfor içeren dengeli bir diyet, genel sağlığınızı ve dişlerinizin ve kemiklerinizin gücünü destekler. Şekerli atıştırmalıkları sınırlayarak çürük gelişme riskini azaltabilirsiniz.
Diş eti hassasiyetiniz artmışsa, hafif, alkol içermeyen bir ağız çalkalama suyu tahrişi yatıştırabilir ve ağzınızı ferah tutabilir.
Hamilelik sonrası dental implant yaptırmayı düşünüyorsanız, diş hekiminize bunu bildirin. Diş hekiminiz size özel tavsiyeler sunabilir ve mevcut ağız sağlığı sorunlarını bu süreçte ele alabilir.
Bu ilaçların çoğu, özellikle hamileliğin ilk ve üçüncü üç ayında güvenli kabul edilmemektedir.
Ayrıca, implant planlamasında kullanılan diş röntgenleri modern ekipmanlarla düşük riskli olarak kabul edilse de, hamilelik sırasında herhangi bir radyasyon maruziyetinden kaçınmak standart bir öneridir. Hamilelikteki hormonal değişimler, implantın uzun vadeli başarısı için kritik olan doku iyileşmesini de olumsuz etkileyebilir.
Bu nedenlerle, doğum sonrasına kadar beklemek, diş implantı cerrahisinin gerçekleştirilmesi için daha güvenli bir ortam sağlar.
Kozmetik Diş Hekimliği, Diş Kaplamaları, Diş İmplantları ve Genel Diş Hekimliği hakkında daha fazla bilgi edinmek, randevu almak ve hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için bizimle buradan iletişime geçebilirsiniz.
Hamilelikte sık görülen bir diğer semptom olan sabah bulantısı da diş çürümesine katkıda bulunabilir. Kusma sonucu oluşan mide asidi, diş minesini aşındırarak çürük riskini artırabilir. Sabah bulantısı sonrası su veya florürlü ağız çalkalama suyu ile durulama yapmak, mineyi korumaya yardımcı olabilir.
Hamilelik ayrıca, aşerme ve sık atıştırma eğilimini artırabilir, bu da çürük riskini yükseltebilir. Sağlıklı bir diyet sürdürmek ve uygun ağız hijyenine dikkat etmek, bu etkileri dengeleyebilir.
© 2025, LYGOS DENTAL. Alle Rechte vorbehalten.